Azimli olun anneyle,eşinizle mücadele edin! Yaşasın pis çocukların,kocaların onursuz direnişi..
Oradan buradan şuradan duygu ve düşüncelerimi paylaştığım yüreğimin içinden gelenler ve gidenler sizlerle paylaştığım..
28 Kasım 2011 Pazartesi
TEMİZLİK OLDUĞU GÜN EVDE OLAN EŞLER ÇOCUKLAR KAÇIN!!
Ulan bir hafta sonumuz var,uzatalım ayaklarımızı,hem dinlenelim hem keyif çatalım diye düşünürsünüz.Kahvaltıyı yapar,köşenize geçersiniz keyifle.Ama kaderin sizin için ördüğü ağlardan da habersizsinizdir.Öbür odadan çığlıklar atmakta olan elektrikli süpürgenin sesini duyana kadar.Süpürge sanki dile gelmiş bağırıyordur.''kaç kurtar kendini''diye..Bir eşin ya da annenin temizlik esnasında evdeki kirden daha çok nefret ettiği,günahını dahi vermeyeceği bir şey varsa o da evde kendisinden başka bulunan diğer canlılardır.Anne ya da eş evde temizlik yaparken evde soluk alan başka birini istemez.Sevgi ve şefkat dolu olan anne canavara dönüşür,baba ardına bile bakmadan evden kaçar.Olan da gariban çocuklara olur bunalıma girme sebebidir.
26 Kasım 2011 Cumartesi
İKİZLER BURCU MUSUNUZ ? EYVAH !!!
Can Dündar çok güzel ifade etmiştir bu burcun insanını;(kendiside ikizler ama olsun bayanlara da uyuyor söyledikleri)
Oburum...Akşam oturayım televizyon karşısına..bir kanalı izlerken,ille öbürün de ne olduğunu merak ediyorum;orada aşağı yukarı ne olduğunu bilmeme rağmen....Bu şehirde yaşarken,diğerinde aklım; o şehirler ki,çok da farkı yok birbirinden..doymak bilmez bir çocuk gibiyim;yetinemiyorum.gemlenmez bir merak duygusu,''her yemeği tat'' ''her çiçeği kokla'' telaştan ne tadını alabiliyorum yemeklerin,ne kokusunu çiçeklerin..hangi mektubu açsam açılmayan için meraklanırım..Kış boyu baharı özlemişken şimdi sonbaharı özlemem neden ?....(((.paylaşmak istedim)))
Oburum...Akşam oturayım televizyon karşısına..bir kanalı izlerken,ille öbürün de ne olduğunu merak ediyorum;orada aşağı yukarı ne olduğunu bilmeme rağmen....Bu şehirde yaşarken,diğerinde aklım; o şehirler ki,çok da farkı yok birbirinden..doymak bilmez bir çocuk gibiyim;yetinemiyorum.gemlenmez bir merak duygusu,''her yemeği tat'' ''her çiçeği kokla'' telaştan ne tadını alabiliyorum yemeklerin,ne kokusunu çiçeklerin..hangi mektubu açsam açılmayan için meraklanırım..Kış boyu baharı özlemişken şimdi sonbaharı özlemem neden ?....(((.paylaşmak istedim)))
SÜREKLİ SAÇLARIYLA OYNAYAN KADINLAR
Parmaklarıyla sokar saçlarına, eliyle lüle lüle yapar,karıştırır da karıştırır uçlarını çeker,bazen alır saçının bir kaç telinin ucunu ağzına sokar,parmaklarının arasına alır aşağı yukarı doğru çeker,arkadan, önden,sağdan,soldan düzeltilir de düzeltilir,eli hiç inmez saçlarından.(bkz:Esra-ceyda kardeşler)Bu tip kadınların saçı çabuk yağlanır.Üstelik karşınızda sürekli bunu yapan biri varsa oldukca sinir bozar..Belki de uzatırken çok çile çekmiştir seviyordur saçlarını.Sorunlu kadınlar saçlarına güvensiz olan kadındır.muhtemelen bunlar 'fönsüz çıkmam abi! diyenlerden dir.Vakti bol kadınlar sözüm size..!! 37 yaşına geldiğinizde,fön çekmek için saçınız olmayacak..Nerden mi biliyorum?..Çünkü SAÇIYLA SÜREKLİ OYNAYAN 3 SENE ÖNCE Kİ O KADIN BENİM.....(Esra -Ceyda )kardeşler bahane...
25 Kasım 2011 Cuma
ÜTÜYÜ SEV..!!!
Çamaşıra uygulanan kaba kuvvet.Faşistliktir,zor kullanmaktır,ne gereği vardır,bırakın rahat rahat kırışsınlar..Hatırlıyorum da annem ütü yaptıkdan sonra dışarı çıkmak için ütünün soğumasını bekleyen annemin gündelik eylemiydi...Yok çift çizgi,yok gömleğin omuzları kırışık kaldı,yok ütünün suyu bitti nefret yani.İşkencenin ev işi haline giren halidir...Olaya biraz polyannacılık yaparak bakarsak eller yıpranmaz,manikürde bozulmaz ütü yaparken.Kimi bayanlar ütü yapmayı bilmezler ama gayet iyi yaptırırlar.Bu tip kadınlar hangi işlemi anlamamıştır ütüyü fişe takmayı mı? Kırışıklıkları gidermesi gerektiğini mi? Ütüyü uzun süre kıyafet üzerinde tutmaması gerektiğini mi? Engin bir bilgi birikimi gerekmez.İşini başkasına yaptıran fırsatcı kadın,seni yeteneksiz fırsatcı tembel.......Ütüyü Sev....Bitti......
24 Kasım 2011 Perşembe
ÇAY TİRYAKİLERİ.
Asla sallama çay içmezler. Çay içmeden günü iyi geçmeyen,baş ağrısı çekenlerdir. Bunlar her daim etrafında demli çay görmek istemektedirler.Sallama çay içmezler.Özel olarak ayrı bir demlikte kendilerine çay demlettiren insanlardır.İnce belli bardakta tadına vararak,sigarasından nefeslenerek yaşamın tadını almış bünyelerdir.Hergün en azından yarım litre çay içmeden duramayan öyle her çayı beğenmeyen ve ekseriyetle şekersiz içenlerdir...Bir şiir buldum ama kime ait bilemiyorum biz anonim diyelim..Kendisine teşekkür edelim..(((((Olmazsa olmazım,sigaranın yanından ayrılmayan,
kışın içimi ısıtan,
yazın hararetimi alan,
molalarda yorgunluguma birebir,
bogaza karşı yudumlarken insana huzur dolduran,
uykumun açılmasının ilacı olan,
o işte..
evet ben bir çay tiryakisiyim.. şöyle güzel demlenmiş tavşan kanı olsada içsek............))))
kışın içimi ısıtan,
yazın hararetimi alan,
molalarda yorgunluguma birebir,
bogaza karşı yudumlarken insana huzur dolduran,
uykumun açılmasının ilacı olan,
o işte..
evet ben bir çay tiryakisiyim.. şöyle güzel demlenmiş tavşan kanı olsada içsek............))))
BAYANLAR İÇİN ARABA KULLANMA REHBERİ
Bir numaralı kural; bayanlar baymayın.Sağınızdaki solunuzdaki arabalara,''bi dakka bi geçebilir miiiyiiim'.diye şirin şirin sorun.yüzde doksan hadi geç derler,ama sizin sevimliliğinizden değil o,yol vermezse çarparsınız diye...Dikiz aynasında makyaj yaptıktan sonra aynayı düzeltmeyi unutmayın. El becerisi yoksa arabadan bir palyoco da inebilir..Bu tip kadınlar arkada ki kornaya aldırmaksızın bir güzel allık fırçasıyla elmacık kemiklerinden aşağı yukarı salınım hareketi yaparlar.Çoğu sabah makyajını tamamlayamadan evden çıkmak zorunda kaldığı için bunu yolda,trafik tıkandığında kırmızı ışıkta,hedede hödede yapmak mecburiyetinde kalmıştır.Ve inanın o makyaj bitmezse gün boyu negatif enerji yayacaktır etrafa...Saygı duyunuz..Seviniz onları...
23 Kasım 2011 Çarşamba
BAVUL GİBİ ÇANTA KULLANAN KIRO KIZLAR
Taşıya taşıya kolu sarkacak kızlardır bunlar aynı halka küpe takanlar gibi.Fırsat buldukca okuyacağı kitabını,derste not tutmak için yanında götürdüğü defterini,kalemini ayrıca,suyunu,el yıkama jelini,bazen laptopunu,makyaj malzemeleri,cep telefonu ,şarjı (bitebileceği durumlar için) mp3 çalarını.Fotograf makinası tabi olmazsa olmaz face ve twetter a profil resmi olacak ve gün boyu değiştirerek koyacak.Bu kız tipi sıkış tıkış otobüste karşıma çıktığı zaman kabusumdur.2-3 kişilik yer kaplarlar çünkü.
SABA TÜMER KAFASINDA OLSAK KEŞKE
Kesinlikle çok seksi saçlarını da uzatsa tam süper olacak.Sevimli bir kişiliktir ota boka güler.''a'' desen katıla katıla güler o derece yani.Öyle bol desibeli gülerken,porselen dişlerini bir tarafıma geçiriyor gibi canımı acıtıyor bu kadın.Hep saba tümer kafasında yaşasak aslında sorun kalmaz bence herşeye gülelim şuursuz şuursuz.Hınçal uluç'un kadın versiyonu gibi.Bu kadın programa çıkarken ne içiyorsa aynından istiyorum gün içi kullanıcam da..Farkettiniz mi? Konuklarına sürekli ''çok çok mersi geldiğiniz için ''diyen kadın.program sunucusu değil,gün kadını edası var kendisinde.an itibariyle ölüm tehlikesi geçiren kadın valla birgün ah aha ah ahaa diye güldü tıkandı korktum o derece...Türkçeye ''secretim şaştı'' diye bir cümle kullandı...Bana kal geldi..Vesselam Saba Tümer candır. Amman sakın yaşlanma bol bol gül bunun için...Bana göre.. :)
BİR ERKEĞİN KALBİNİ KAZANMANIN YOLLARI
Arabasının tüm özelliklerini öğrenip,yeri gelince sanki hep biliyormuş gibi davranın..''gösterip elletmektir,kaçıp da kovalanmaktır''gibi bütün saçma oyunlar hiçbir işe yaramaz(bazen). Kesinlikle en iyi yöntem kendiniz gibi olmaktır.Erkeğin kalbini keşfetmek için tabi güzel yemek yapacaksınız karnı doyacak o doymazsa olmaz.TV.Kumandasını ona bırakın.En önemlisi ayıptır yazamam anladınız ....(s.x) en önemli unsurdur. :(( çok ayıp ettim çookk..kaçim ben en iyisi..Aslında birşey yapmaya gerek yoktur.Kendiliğinden olur ya da ne yapsan olmaz...Kayboldum...
22 Kasım 2011 Salı
NUTELLA'YI BUZDOLABINA KOYMAK (her canlı nutellayı tadacaktır.)
Günahtıırrrr.!!!! nutella üstünde de yazdığı üzerine ''sürülmeli'' bir üründür.Onu buzdolabına koyup kaskatı bir blok haline getirdikten sonra hem sürmesi imkansızlaşmaktadır hem de lezzet açısından büyük bir kayıptır.Kaldı ki kaşıkla dolaptan çıkmış nutella yemeye çalışmak tam bir işkencedir.Elde kaşık öyle erimesini beklersiniz artık..O kadar uğraşıp bir ürün sunmuşlar adabına göre yiyelim.Birde çikolataları buzdolabında saklayanlar var onlara hiç girmiyorum katur kıtır ne o öyle..? yazık olur yapmayın! gençsiniz..Kendime 19 litrelik kendinden pompalı nutella damacanası almak istiyorum..HER CANLI NUTELLAYI TADACAKTIR...nitekim... Dağılın..!!!
AŞK BİR ZÜHREVİ HASTALIKTIR.
Aşık olmuş ve olan pek çok insanın söylediği sözdür evet ne yazıkki aynen böyledir.Aşk denen şey çekiciliğinin yanında insana ciddi anlamda zararlar verebilen bir hastalık halidir.Ruhsal hastalıklarda vücudumuzda meydana gelen bazı değişiklikler aşık olduğumuzda ortaya çıkar.serotonin,depomin,oksitosin gibi hormonların seviyelerinin değiştiği ispatlandığı halde aşk,gerçekte psikiyatride bir hastalık olarak kabul edilmez ve bilimsel açıklaması yapılamaz.
Bünyede bıraktığı etki itibariyle beyin gerilemesine sebebiyet veren aşk zararlısından usanmış mecnun veya leylanın kurumuş dudakları arasında süzüle gelen,her okuyuşta,her akla gelişte,acıyı depleştiren tanımsı cümledir bu aslında..Bi kere şööylee sağlamından bi tane yaşadın mı kendine zor geldiğin hadise...Öpünce geçer......................
Aşk ''ben''in kendi dışına çıkmasıdır.Hastalık değil,sağlıktır,içini görebildiğiniz şey'e AŞK denir....Hepimiz birer LEYLA İLE MECNUN uz aslında...
Bünyede bıraktığı etki itibariyle beyin gerilemesine sebebiyet veren aşk zararlısından usanmış mecnun veya leylanın kurumuş dudakları arasında süzüle gelen,her okuyuşta,her akla gelişte,acıyı depleştiren tanımsı cümledir bu aslında..Bi kere şööylee sağlamından bi tane yaşadın mı kendine zor geldiğin hadise...Öpünce geçer......................
Aşk ''ben''in kendi dışına çıkmasıdır.Hastalık değil,sağlıktır,içini görebildiğiniz şey'e AŞK denir....Hepimiz birer LEYLA İLE MECNUN uz aslında...
GÖRÜŞÜLMEYEN ARKADAŞIN DÜĞÜNE ÇAĞIRMASI..
Eger arada bir kırgınlık yoksa,yollar ayrılıp görüşülmemeye başlanmışsa gidip gitmemenin bir anlamı yok,zaten görüşmüyorsunuz,düğüne gitseniz de görüşmeye başlamayacaksınız.Öylesine bir gidiş olacak,gitmek anlamsız e çağırdı diyelim işte o zaman ne yapacağınızın ''iki ucu boklu değnektir'' gitseniz de kötüdür gitmeseniz de...Balayı masraflarına takdığınız altın ya da para ile ortak olmanız içindir. Kızsa bu arkadaş kocası da doktor,mühendis gibi bişiyse al sana ''bak ben zengin olma ihtimali yüksek biriyle evleniyorum''.Erkekse güzel bir hatunsa gelin hanım e anladınız onu siz..Kararsızsanız yapacak bişi yoksa en iyisi evlenmekten vazgeçmesini dileyin..
21 Kasım 2011 Pazartesi
ABİYE KUZU TİPİ KADINLAR (ben hariç diyenlerdenim)
Kocasının etinden sütünden yününden yararlanan zengin kültürünü süper atasözleri ve deyimlerle pekiştiren ve gösteren,sabah kahvaltı akşam yemek hazırlamayan,yatakta kocasına ''kök söktüren'' ''plazma hastası'',evlenme programlarının ustası komşuların hası tam boşanmalık tipdeki hanımlara halk arasında ''Abiye Kuzu'' modeli hanım diyoruz.Abiye karikatürize edilmiş bir karakter olsa da aslın da biraz biraz hanımlardan da kopartılmış parçaları var.Yok diyen taş olur demeyin.hepsi bir arada olunca tabi tehlikeli oluyor,hele o gülüşü 10 kaplan gücünde... :) Abiye çok iyi eş olmasa da insanın öyle karısı olunca canı sıkılmaz.Kocanızın burnundan soluduğu bir anda olayı bertaraf etmek isterseniz siz de abiye gibi mikemmmel cümleler kurabilirsiniz._aaaaa ne kadan banal!!! ivettttttt!!! (aklınıza geleni yoruma yazın lütfen.)
HİÇ DANS EDESİ YOK DEYİP,BÜTÜN GECE DANS ETMEK(Yok böyle dans)
Alem insanlardır bunu yapanlar.İçkiyi fazla kaçırdığına delalettir.Ayık kafayla icra edilenine de rastlanmamıştır.Umarsızca tüm dünyadan soyutlanır ve terapi başlar.Belki de tam manasıyla eğlenmenin tek yolu en iyisi eğlendiğinizi unutmadan özgürce dağıtmaktır.Sabaha kadar dans yazılır.''Zebbahe gader denz''okunur.-Hadi bakalım oturmaya mı geldik! eşliğinde deli gibi sızlayan ayaklar ve suratta kaybolmak bilmeyen bir gülümseme ile sonuçlanacak eylem.Eve gidince hemen ayaklarınızı tuzlu suyun içine koyun ve zonklamasını dinleyin.İnsan hatayla büyüyor,acıyla öğreniyor.Gidilen düğünlerin sayısı arttıkca insan bu hataya daha çookk düşer test edildi henüz onaylanmadı.Tam dans ediyorsunuz kendinizden geçmişsiniz siz kıvırırken o şaşkın bakışların kızgın bakışlara dönüşümünü (eşiniz yada babanız) olabilir.İşte o zaman size tavsiyem '' kızgın kumlardan serin sulara atlayın derhal!!!..
20 Kasım 2011 Pazar
POLYANNA'YI BUNALIMA BEN SOKTUM
Polyanna'nın doğasına aykırı bir ruh hali,çelişik bir ifade tabi.Herşey çok güzel ama nereye kadar.Tersini düşünelim polyanna'yı ters çevirelim bakalım ne olucak ?Dışarıda polyanna'cılık oynayıp gününü gün ederken,eve gelince saçını başını yolan uyku haplarına boğulup tosur tosur uyanmamacasına uyuyan hatun kişi sabah uyanınca çok mutluyum mutluyum ehe ehe!..diye aynalara sorarken yüzünde ki çilleri görüp ağlamaya başlayan depresif polyan'na..Polyanna'ya depresyona çabucak girmesi için bir tavsiye de ben vermek istiyorum._Bak polyanna! müziği unutma müzikle desteklenmeyen depresyon çok tatsız tuzsuz olur mutlaka müzik.Bol bol arabesk dinle! intihar falan da etme sakın!nasılsa bir gün öleceksin o zamana kadar sabret.Hem var ya kızııımmm.Evde kaldın evde!.Bak! Heidi'ye buldu filinta gibi peter'i..ooo ohooo..diyip oradan derhal uzaklaşıcam arkama bakmadan..İtiraf ediyorum POLYANNA'YI BUNALIMA BEN SOKTUM...Artist vallaha resimlerine bak sahtekar,polyanna demeyeceğim.kırıcam ağzını burnunu çok pis dalıcam...
BİR İLKOKULDA YAŞANABİLECEK EN DUMUR OLAYLAR
İlkokul öğretmenim,insanların çocuğunu onun sınıfına yazdırabilmek için taklalar attığı birisiydi.Kendisi gayet başarılı bilinirdi.Ancak sınıfta işler hiç o şekilde işlemiyordu.(örnek bendeniz) neyse o konuyu geçiyorum..Arka bahçelerinde hayaletlerin olduğuna inandığım okulum.Daha o zamanlar başlıyor agresifliğimiz silgi fırlatmak,kavga etmek,öğretmenlere kapris yapıp küsmek..Aslında unutmak isteriz ilkokul anılarımızı bazan.En zekisinden en aptalına,en ineğinden en tembeline başından öğrencilik geçmiş herkesin hatırlamak istemediği,anlatıldıkca yüzünü kızartan üzerlerine sünger çekip unutmak istediği hatıraları vardır.-Kimi uyurken akıttığı salyalar ile öğretmene yakalanmıştır.-Kimi sınıfın en sessiz ortamında zort diye osurmuştur.-Kimi de ''öğretmenim tuvalete gidebilir miyim''? dediğinde aslında çok geç kalmıştır..Hatıra defterlerini unutmayalım.''Bana Kalbin kadar güzel sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim '' cümleleri ile başlayan yaratıcı o cümle.Daha bir sürü anım var tabi burada yazamıyacağım.Biliyorum sizin de BİR İLKOKULDA YAŞANABİLECEK EN DUMUR OLAYLAR ınız mutlaka vardır.Belki yorum kısmına yazarsınız.
19 Kasım 2011 Cumartesi
BURUNUN ORTASINDA ÇIKAN SİVİLCE
Sivilcenin kendini bilmezliği sonucu kişiyi sarhoş görüntüye sevk eden irin deposu.Birde bunun ''alnın ortasında''çıkan versiyonu mevcuttur ki başka çıkacak yer bulamadın mı? diye konuşursun sivilcenle adeta..Burnumun yanında çıkarsa hele kendimi İzzet Altınmeşe gibi hissetmemi sağlar.Patlatsan ayrı bir dert patlatmasan ayrı bir dert.Zamanlaması müthiştir düğün dernek buluşma vs.hep bu günlerde çıkar.Siz bir yere girdiğinizde sizden önce sivilceniz girer içeriye...Hele dudak kenarlarında çıkarsa gülmenizi zorlaştırır.İnsana ekşi tuzlu bir şeyler yerken işkence çektiren sivilcedir.....
Saf alkol al eczaneden çay bardağına dök içine bir de Aspirin salla sivilcelerin üzerine pamukla sür kökünü kurut.Hadi geçmiş olsun Ama şu bir gerçektir ki; BURUN ORTASINDA ÇIKAN SİVİLCE berbattır.
Saf alkol al eczaneden çay bardağına dök içine bir de Aspirin salla sivilcelerin üzerine pamukla sür kökünü kurut.Hadi geçmiş olsun Ama şu bir gerçektir ki; BURUN ORTASINDA ÇIKAN SİVİLCE berbattır.
BEN HERKESLE SAMİMİYİM SEN BENİ YANLIŞ ANLADIN
Biz bayanların kıskanç beylere kullandığı en favori savunma cümlesidir.Birde herkesle samimi olduğunu söyleyen süper insanımız tabii çok büyük olasılıkla sizden önce asosyallik derecesinde kopuk bir insandır..Burada mühim olan samimi olmak kelimesinin ne için ve kim için durduğudur kelimenin anlamına göre manasının ve yorumunun değişeceği bir durumdur..Gerçekten arkadaş olarak yaklaşınca,bunu yanlış anlayıp yavşadığını düşünenler ve kişinin peşini bırakmayanlar vardır ki...Kuşkusuz en fenası onlardır...Yanlış anlamak;kavgada söylenebilecek en zavallı cümlelerden biri.yani kavgaya başlamadan az önce dayak yiyeceğini anladığın anda,sesin çatallaşır ve yan'lışı söylerken yutkunursan maksimum verimi alırsın.Ben karşımda bunu söyleyen birine asla vuramam mesela..O yüzden bu durumla karşılaşmamak için BEN HERKESLE SAMİMİYİM SİZ BENİ YANLIŞ ANLADINIZ tahammm mııı!! der..Arkamı dönüp,çekip çıkıp giderim.......
CUMARTESİNİN İNSANA PAZAR GİBİ GELMESİ
Cumartesi çalışılsa bile akşamına muhakkak plan yapılır.Fakat bazı cumartesiler insana cumartesi gününün verdiği hissi vermez.Sanki o gün cumartesi değildir.Ruh hali daha bir değişiktir insanın. Dışarıda daha az insan vardır her zamankine göre. Onun gibi durumlarda ''bugün hep pazar gibi geliyor'' nidalarını duyarız. Sanırım bu konuda söylenecek şey havanın kötü,gri ve puslu olmasından kaynaklanıyor olabilir mevsimlerde..Ahh o pazar yok mu? sanırım ertesi gün işyerinde bekleyen ne olursa olsun,pazar gecesi uyuyamamak kimseye okul yıllarındaki kadar koymaz.neredeyse istisnasız her pazar olandır.Merak etmeyin pazartesi hemen adapde olunur...Evde boşanma kararlarının en çabuk verildiği gündür nedense bugün tahammülsüzlük hat safhadadır.Ben uyardım sizi aman dikkat diyorum önleminizi alın..Bugün cumartesi gün daha bitmedi.CUMARTESİ SİZE PAZAR GİBİ GELMESİ'n...
18 Kasım 2011 Cuma
NİYET NEYDİ,AKIBET NE OLDU ?
Ne umduk ne bulduk,neye niyet neye kısmet de denilebilir.Tavşan alıp besleyeceğim yanına da kartopu gibi bir minik tavşan yavrusu koyacağım. Ve onlara niyet çektireceğim kendimin yazdığı en güzel niyetler olacak tabi içinde..Hayır! vazgeçtim.Hiçbir hayvan kokmuş bir sandığın üstün de günün 14 saati kıpırdamadan durup,sahibi tarafından dürtüklenerek önünde ki kağıt parçalarını dişlemek zorun da değil..Hayvanlara kötü muhamele edilemez.Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakım görme hakkına sahiptir.Hayvanların kendilerine özgü yasal statüleri ve hakları hukuk tarafından tanınmak zorundadır...NİYET NEYDİ,AKIBET NE OLDU? Ben ne yazacaktım ne yazdım...Olsun dikkatinizi çektim ya..Lütfen Hayvan Haklarını Savunalım..Onlara eziyet edeni gördüğümüz de Lütfen..tÜRKİYE hAYVAN hAKLARI Derneği Tel:0212 246 11 11 fax: 232 23 71 şikayet edelim..
OKAN -BEYAZ FARKI
Okan Bayülgen'in programlarının hiç biri kendi adını taşımazkan,beyaz kendi adıyla devam ettirmektedir. Okan komik olduğunu iddaa etmezken,beyaz hep komik olmaya çalışır. Okan karizmatik beyaz sevimlidir. Okan kültürlü,beyaz ezbercidir. Okan'ın tersi pistir. Beyaz R leri söyleyemez. Okan söyler. Okan baba olmuştur. Beyaz da tık yoktur.. Beyaz konukları iyiyse izlettirir. Okan ise her şekilde izlettirir. Okan kraldır. Beyaz prens dir.Beyaz renktir.Okan erkek ismidir. Okan fotoğraf çeker,beyaz çektirir. Okan halka iner,beyaz halktan çıkar. Okan asi kötü çocuk,beyaz iyi aile çocuğudur...Benim gözümde ve duyduklarımdan derlediğim OKAN-BEYAZ FARKI budur.
BİLMEDİĞİM NUMARALARI ARAMAM
Kırk yıl düşünsem bu servisin uğrunda rekabet yaşanacağını düşünemezdim.Neredeyse her üç reklamdan biri 118 zart 118 zurt Tv.Kanallarının ekmek parası oldu resmen..
Sigarayı bırakmayı düşünüyorsanız; sigarayı bırakmanıza yardımcı olabilecek ücretsiz merkezleri öğrenmek için,118XX 'ü arayınız.Düşünmüyorsanız açık kalp ameliyatı yapan kalp cerrahları için yine 118XX' arayınız.Sanki arayınca çektiğimiz dertlere son verecek,dertlerimize derman olacak. Aksine ararsanız birdaha ki aya gelen faturanız ile derdinize dert eklenecek..Belki de kimse aramıyor diye reklama başvuruyorlardır.Bilinmeyen numaralar değil Öğrenilmeyen numaralar ayıptır.Bu yüzden BİLMEDİĞİM NUMARALARI ARAMAM OLUR BİTER........
17 Kasım 2011 Perşembe
KEDİNİN YARARLARI +ZARARLARI
YARARLARI: Evin etrafına biri geldiğinde yada eve biri girdiğinde hemen hareketlenir haber verir.Dedöktör görevi görür.Sofrada kalan tabak,kaşık vs.ne bulursa yalar yutar.Bulaşık makinesine koyulur hale getirir.Elimizi sıcak sudan soğuk suya sokturmaz.Tüylerinin elektriği aldığı söylenir.Evdeki kötü havayı hissedip,yapmadığı şebeklik kalmaz.Stres topu niteliğindedir tekmele,tokatla,kulağını çek.Havaya at sağa sola vur yinede birşey olmaz 9 canlıdır..
ZARARLARI:Çok kaprisli olur evdeki kedi.Madem aldın beslemek zorundasın moduna girerler.Ne yapılırsa yapılsın bir kedi asla memnun edilemez.Bubi tuzakları dolu bir evdir.Olur olmadık yerde topları bulunur ve bunlara basıp ayağınızı burkma riskiniz muhtemeldir.Ayak fetişisthi olurlar. Amaaaaaaaaaaaaa.....Her ne olursa olsun her eve geldiğinizde sizi karşılaması bile yeter.Her seferinde eğilip,burnunun ucunu öpesi gelir insanın..İşte KEDİNİN YARARLARI ve ZARARLARI ..Kedi alacaksanız.Siz iyice düşünün.NOT: PET SHOP DAN HAYVAN ALMAK OUT BARINAKTAN ALMAK İN...
TEYZE OLMAK BİRAZ KARIŞIK BİR DURUMDUR
Teyzeler kaça ayrılır..1)Cıırrt Ayşe Teyze 2)İğneci Teyze 3)Adile Teyze 4) Otobüste uyandırıp yer isteyen Teyzeler.....Akraba ilişkilerinde en güzel terfilerden birini yaşamak ve bunun için hiçbir çaba sarf etmediğimiz..Bir nevi hazır sunulmuştur bize teyzelik..Aslında çoğu kadının yaşlanma fobisi yüzünden olmak istemediği durumdur..Birde 5 yaşında teyze olan da vardır.Onun şoku geçmemişken 7 yaşında bir daha,bi de kıskanırsın sıpaları sende çocuksun çünkü.Ortalık yeğen dolar.Sonra büyür bunlar,birini sağına birini soluna alırsın,parka bunlarla gidersin,çarşıya bunlarla gidersin...Ben bir teyze olarak bu kadar çok seviyorsam (evlenmemiş olanlar için)anne olmayı düşünemiyorum dedirdecek duygudur teyze olmak..Onun daima kendisini mutlu etmek için,uğraşacak bir teyzesi olduğuna sonuna kadar hissetmesini sağlarsın. Biliyor musunuz?? Benim Teyzelerimin hepsinin bana gösterdiği sevgi hiçbirşeye değişilmez.......Velhasıl TEYZE OLMAK BİRAZ KARIŞIK BİR DURUMDUR....
16 Kasım 2011 Çarşamba
GÖNÜLLÜ İŞKENCE (TOPUKLU AYAKKABILAR
Biz bayanların hala nasıl topuklu ayakkabı giydiğine şaşırıyorum..Bazıları yürürken insanın kalbine basa basa yürürler.Giyildiğinde görüntü olarak güzel gözüken,fakat giyen kişiye işkence çektiren bir nevi işkence aletidir topuklu ayakkabı..Boy uzatmaya yarayan işkence aleti gibi.Sadece kadınlar giymezler.Maço erkeklerin kuşandığı,sivri burun,yumurta topuk ayakkabılarda topuklu ayakkabı olarak sayılabilir.Alışkın olmayan bendeniz 2 gün önce giydiğim halde kaval kemiklerim sızlamakta halaa..Oysa ki küçükken ne çok giyerdim gizli gizli annemin ayakkabılarını giyip dolaşırdım evin içinde..Büyüdüm giydim en topuklusunu,en parlağını,en yükseğini...Ve anladım ki'GÖNÜLLÜ İŞKENCE dedikleri buymuş aslında..
MİSAFİR AMA.....(DAVETSİZ OLANI)
Makulü arkasında az bulaşık bırakandır..Çocuklu misafir haberi ilelebet evde takılan asosyal dönemlerinize denk geldi ise o günün kabusu olur sıkıntı çöker içinize..Eğer yatılı misafiriniz gelirse evinizde mutlaka bulundurulması gerekenler şunlardır.!) Lens suyu ve su kabı 2)Bir nokia,bir blackbarry,Iphone 3)Makyaj çıkartma toniği 4)Temiz havlu (bir zahmet yani) 5)Alerji ilacı 6) Temiz gecelik-pijama..ayy kalamam derler kalırlar.Temkinli olmak lazım.Ne konuksever evsahibiyiz.
Misafir evsahibi icat edilse de biz de davetsiz misafir paniği yaşamasak.......
siNirliparmaklar: AŞK-I HÜRREM - MUHTEŞEM YÜZYIL
siNirliparmaklar: AŞK-I HÜRREM - MUHTEŞEM YÜZYIL: Niye bu kadar nefret ederler bu kadıncağızdan anlamadım gitti..''Kanuni kocaman bir ülkeyi yönetti,ama bende kanuniyi yönettim''.diyebilece...
AŞK-I HÜRREM - MUHTEŞEM YÜZYIL
Niye bu kadar nefret ederler bu kadıncağızdan anlamadım gitti..''Kanuni kocaman bir ülkeyi yönetti,ama bende kanuniyi yönettim''.diyebilecek kadar güçlü kişiliği vardır.Hürremin ben hala 'YAPRAK DÖKÜMÜ'nde ki, Ferhunde karısının annesi olduğundan şüpheleniyorum o ayrı. Bir nevi brezilya dizisi çekiyor adeta Hürrem .O zamanlar tarihi bir karakterdi Hürrem.Şimdi ise magazinlere boy gösteren Hürrem.7düvele nam salmış,pembe dizi kahramanı olmuş kadındır. Hürrem..Kanuniden başkası seveni olmayan Hürrem.Takıldım Hürrem ..Hürrem....Adın batsın Hürrem...Bi çık git dilimden Hürrem....hür..re..e..mmmmm !!!!!
15 Kasım 2011 Salı
DELİ DELİ'Yİ GÖRÜNCE ÇOMAĞINI SAKLAR
Muhteşem atasözümüzdür....Kişi kendisi gibi gördüğünden kaçar.uzaklaşır ortamdan.çünkü o kişi ile başa çıkamaz..O çomağın saklanmasının başka sebepleri de olabilir...-burası onun alanı olsun diyordur.Belki de öbür çomak daha kallavidir.Belki çomağını saklayan deliden lazer silahı çıkacaktır..kendi çomağını çalmasından da korkabilir..çalabilir de tabi sonuçda delidir ne yapsa yeridir.Aslın da gitmeyin delinin suyuna falan diklenin zira; DELİ DELİYİ GÖRÜNCE ÇOMAĞINI SAKLAR..
Aşk'ı Kaç İnsan Giyer....
İlk başta ''kıyafet bedeni'nden bahsettiği sanılan'' sonra düşününce 'ne saçma bir laf' yorumuna yol açan sonra daha da derin düşününce ''insan bedenine''gönderme yaptığı anlaşılan şarkı ismi.Gerçekten ''aşk'a kaç insan sığar'' gibi bir anlamda kullanıldıysa şık olmuş diye düşünüyorum..Aşk insanın kalbine yakışır diyenlerdenseniz umursamayın Hadisenin bu şarkısını..pehh ''Aşk kaç beden giyermiş''miş miş..
Bazan AŞK SIFIR BEDEN GİYER AMA,İÇİNE BİR İNSAN SIĞMAZ......
Bazan AŞK SIFIR BEDEN GİYER AMA,İÇİNE BİR İNSAN SIĞMAZ......
14 Kasım 2011 Pazartesi
FİLM SAN.TÜRK SİNEMASININ 97 YILI ve (PARLA)
Ben bu gece arkadaşım PARLA ŞENOL ile pek keyifli zaman geçirdim.Davetlisi olduğu sanat etkinliğine beni de davet etti.Söylediğinde sevinmeyle beraber yanında birde abuk bir heyecan..Kolay mı? hem PARLA ŞENOL ile gideceğim hem yeşilçamın sevdiğim sanatcılarını göreceğim.. Şimdi ben hangi birine heyecanlanayım söyler misiniz?.Gecede kimler yoktu'ki..EDİZ HUN..HÜLYA KOÇYİĞİT..ENGİN ÇAĞLAR..SEDEN KIZILTUNÇ..OYA AYDOĞAN..SEVTAP PARMAN..SAADET GÜRSES..DENİZ AKBULUT..HALİT AKÇETEPE..AĞU TUĞBA..YALÇIN GÜLHAN..BELKIS ÖZENER daha kimleer kimler..Salona girdiğimiz andan itibaren PARLA nın ışığı salona yansıdı...parla bazı organizasyon bozukluklarını beğenmeyip benimle paylaştığında buna verdiğim cevap ile pişman oldu söylediğine..
_Valla parlacım gece niyet edip,iştihare ye yatsam bu kadar ünlüyü rüyamda bile göremezdim.bırak beni harika bir gece geçiriyorum umurum da değil aksilikler..parla ve şen kahkası taksici amcayı bile güldürdü..süper gece için arkadaşım parlaya teşekkür ederim.Kendisinin dediği gibi ben hep çocuk kalmak istiyorum..Umarım içinde ki çocuk asla ölmez arkadaşım..
KISKANCIM ARKADAŞŞ
Ben kıskancım...İtirafla paşladım işte,sevdiklerimi kıskanmayı geç,sevmediklerimi de kıskanırım bazan..öyle böyle değil kıskançlığım.kriz gibi tutar.Önce bakışlarım değişir kısık kısık bakarım.Dudaklarımı yemeye başladım ama neyse ki onu pek belli etmeden yapıyorum..İçimi kemiren fareye benzeyen, hasetten hiç bassetmeyeyim kendisini bulsam tohumunu kurutup yok edicem arkadaş..! Hangimizde yok ki, bu duygu..Kötü olup,iyiymiş gibi gözüken her insanı KISKANIRIM......Gitmem gerek şimdi,elim ayağım dolaştı.Akşam bir zamanların çoçuk yıldızı PARLA ŞENOL arkadaşım ile yemeğe gitmek üzre çıkıyorum .Akşam izlenimlerimi yazarım. (bu yazı pek bir ayak üstü oldu....
13 Kasım 2011 Pazar
HATA YAPMAK İSTERİM
İnsanız hata yaparız elbette..İster büyük,ister küçük.İsteyerek ya da istemeyerek...Hatadır işte adı üstünde ama..Kimi sever hatalarını benimser sahip çıkar hatasına.Mutludur yaptığı hatadan ders almışsa eğer,iyi ki yapmışım o hatayı,bir daha olsa yine yaparım aynı hatayı der..Şaşırmayın biri böyle söylerse size o hatasından ders alan kişidir..İleri hayatına yatırım yapmıştır farkında olmadan..SİYAH ve BEYAZ'ın izlerini taşır bu kişiler.İki uçtur yaşadıkları SİYAH ve BEYAZ..Ben şahsım adına SİYAH BEYAZ HATA YAPMAK İSTERİM...
pardon BAKAR MISINIZ ? (iLK denemem de..
.
Baktımda ne oldu demeyin,beklentiniz nedir bilmiyorum ki,... Ne istersiniz ? Neden hoşlanırsınız ? Sizi tanımıyorum ki.... Aşıkmısınız ? Aldatıldınız mı ? Hayal kırıklığınız mı var kalbinizde ? Belki hüzün denizin de,belki de neş'e denizinde kulaç atıyorsunuz ..Eğer yüz üstü yüzüyorsanız,hayatın zorluklarına gögüs germeyen yapınız vardır.Kafanızı suya gömüp,hiçbir şey görmeden yüzmektesiniz..Sırt üstü yüzenin hiçbir şey umurumda değil,göğsümü gere gere esneye esneye yüzerim arkadaş diyenlerden olabilirsiniz..Kimileri senkronize yüzmeyi tercih eder bunlar ne etliye ne tuzluya karışırlar.Birde köpekleme yüzenler vardır.ona buna havlayıp,sinir içinde geçer ömürleri..Daha bir sürü yüzme şekilleri var tabi.Ama benim nacizane tavsiyem,yaşadığınız zorluklar her ne olursa olsun.Siz Hayat denizinde her daim.. Su Balesi yapın.evet ! evet .!..Su Balesi yanlış duymadınız..Biliyorum hayat denizinde bunu anlamayıp,farklı yapanlar var. .Su Horonu,Su Halayı şeklinde yapanlar,bunlar ayaklarının üstünde tek başına duramayanlardır.Desteksiz olmaz...Siz sadece Su Balesi yapın tek başınıza..''ÇIRPINDIĞINIZ HAYAT DENİZİNE İNAT KARADA DENİZDE SU BALESİ BİR NEFESTE HER YERDE''.....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)